Merhaba Gezginler!
Ankara’ya hızlı trenle sadece 1.5 saat uzaklıkta olması ve gezilecek yerlerin çeşitliliğiyle Ankaralıları cezbeden Eskişehir’i sizler için gezdik. Gezdiğimiz yerlerin yanı sıra küçük ama bir o kadar samimi bir şehir olan Eskişehir’in sakinlerinin misafirperverliği de bizi bir hayli etkiledi. Küçük bir şehir olmasının gezenler için çok büyük avantajı var. Bir yerden diğerine ulaşım çok rahat sağlanabiliyor. Günübirlik gezilerde zaman kısıtlı olduğundan ulaşımın kısa sürmesi size fazladan gezebileceğiniz bir yer olarak dönüyor. Hızlı bir ulaşım için taksiyi tercih edebilirsiniz. Gezinize biraz daha eğlence katmak için ise ulaşımınızı şehir içerisinde tramvayla veya Porsuk Çayı üzerinde ilerleyen teknelerle sağlayabilirsiniz. Kültürel yapısıyla ve özgün sokaklarıyla oldukça Avrupai bir ambiyans sunan Eskişehir turistlere hem eğlenebilecekleri hem de yeni lezzetler tadabilecekleri bir çok seçenek sunmakta. Biz de sizler için günübirlik Eskişehir gezi rotası oluşturduk. Tren Garından iner inmez gidebileceğiniz en yakın tarihi yer Odunpazarı olacaktır. Eskişehir’in en eski yerleşim yeri olan Odunpazarı’nda Kırım Tatar Kültür Çibörek Evi, Balmumu Müzesi, OMM, Eti Arkeoloji müzesi gibi turistlerin ilgisini çekebilecek mekanlar bulunuyor. Porsuk Çayı şehrin pek çok noktasından geçmekte. Odunpazarı’ndan ikinci rotamız olan şehir merkezine olan yürüyüşümüzde Porsuk Çayı bizlere eşlik ediyor. Şehir merkezinde kısa bir turdan sonra son rotamız olan Sazova Bilim Kültür ve Sanat Müzesi’ne geçiyoruz. Eskişehir denince akla gelen ilk görsellerden olan şato bu parkta bulunuyor. Park gezimizi tamamladıktan sonra şehir merkezine dönüyoruz. Eğer vaktiniz kalmışsa tren garına 12 dakika mesafedeki Haller Gençlik Merkezi’nde bulunan Mazlumlar Muhallebicisi’nde birer tatlı yiyerek gezinizi sonlandırabilirsiniz.
Merhaba Gezginler, bizim Eskişehir yolculuğumuz Ankara YTH Garı’nda başlıyor. Hem hızlı hemde ekonomik bir ulaşım aracı olması Eskişehir’e giderken treni seçmemizin arkasındaki en büyük neden. Business biletler 43,50 TL, normal biletler ise 30 TL. Üstelik yorulmadan gideceğiniz yere varmak da başka bir artısı.Pandemi döneminde hızlı trenlerde sağlık ve hijyen tedbirleri elden bırakılmamış. Tren bileti almak için HES kodunuzun olması şart ayrıca trenler %50 kapasiteyle çalışıyor. Sınırlı yolcu sayısı sebebiyle yer bulmakta zorluk çekmemek istiyorsanız biletinizi 1 hafta öncesinden almakta fayda var. Şu an için 08.16 Ankara başlangıçlı olup dönüş 18.10 olarak günde tek sefer bulunuyor.Alınan hijyen önlemleri nedeniyle trende yiyecek ve içecek servisi sadece suyla kısıtlanmış. Bu nedenle yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda getirmeyi tercih edebilirsiniz. Bizim 1.5 saat süren Ankara-Eskişehir arası yolculuğumuz bozkır manzaraları eşliğinde oldukça keyifli geçti.Trenden iner inmez rotamızı Eskişehir’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan Odunpazarı’na çeviriyoruz. Biz ulaşımı hızlı bir şekilde gerçekleştirebilmek için taksiyi tercih ettik fakat tramvayla veya otobüsle ulaşım seçenekleri de mevcut.Odunpazarı pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapmakta. Bölgede bulunan bu eski yapılar restorasyon sonrası restorantlara, kafelere, iş yerlerine kiralanmış. Tarihi doku bozulmadan turistlerin gezip görebileceği ve bölge esnafına da katkı sağlayabilecekleri bir alan yaratılmış. Odunpazarı’nda Eskişehir’in en ünlü yiyeceklerinden biri olan çiböreği bulabileceğiniz pek çok mekan da bulunmakta.Gezi öncesi yaptığımız araştırmaların ışığında bizim tercihimiz Kırım Tatar Kültür Çibörek Evi oldu. Tarihi Odunpazarı evlerinden birinin içerisinde bulunan bu mekan çiböreğin yanı sıra mantı ve yaprak sarma gibi seçenekler de sunulmakta. Tarihi bir ambiyans içerisinde karnını doyurmak isteyenler için harika bir mekan.Porsuk üzerinde her bütçeye uygun turlar bulunmakta. Tekne tur fiyatları kişi başı 9 tl, en fazla 4 kişinin binebildiği gondol turu fiyatları ise 45 tl.Kırım Tatar Kültür Çibörek Evi’nde Kırım Tatarları’nın Eskişehir’e kazandırdığı çibörek geleneksel yöntemlerle hazırlanarak taze taze anlık servis ediliyor. Çiböreğin yanında ev yapımı biber turşusu ve sonrasında ise çay ikram edilmekte. Ayrıca biber turşusu severler için bu turşuların satışı da yapılıyor. Biz çiböreğin lezzeti ve mekanın misafirperverliğinden bir hayli memnun kaldık.Eskişehir’in sanatla iç içe geçmiş sokaklarında pek çok heykele rastlamak mümkün. Resimde gördüğünüz kanalizasyon işçisi heykelini Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen Bratislava’da gördüğü bir heykelden esinlenerek yaptırmış. Uluslararası üne sahip sanatçıların heykellerinin yanı sıra şehirde Büyükerşen’in kendi elleriyle yaptığı 100 heykel bulunmakta.Eski binalardan bazıları sadece el işçiliğine ayrılmış, deri işçiliğinden ahşap oymaya kadar pek çok sanat çeşidine rastlamak mümkün. Sanatkarların kullanıldığı malzemeleri inceleyebileceğiniz tezgahlarda sergileniyor. Eskişehir cam işlemeciliğiyle meşhur bir şehir olduğu için, cam sanatkarlarının sayısı da bir hayli fazla. Sanat atölyelerinden birinde 5 senedir Odunpazarı’nda cam üfleme sanatıyla uğraşan Ahmet Usta ile tanıştık ve canlı canlı camı işlemesine tanık olduk.Ahmet Usta atölyesinde ders vermekle beraber ürettiği cam ürünlerin satışını da yapmakta. Üstelik istediğiniz özel bir figür varsa yaptırabilir ve yapılış aşamalarını canlı canlı izleme fırsatı bulabilirsiniz.Sevdiklerinize hatıra olarak camdan biblo, kolye, bileklik gibi hediyelik eşyalar almanız çok anlamlı olacaktır. Her boyutta ve her bütçeye uygun seçenekler mevcut. Biz hayvan figürlü cam kolyelerimizi kaptık bile.Odunpazarı’nda mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri de Odunpazarı Modern Müzesi. Maalesef ki pandemi nedeniyle uzun bir süredir faaliyet vermemekte olan müzeyi sadece dışarıdan gezebilme fırsatımız oldu. Fakat müzenin modern dış mimarisi bile bizi büyülemeye yetti. Müze pandemi sonrası ilk fırsatta gezilmesi gereken mekanlar arasında yerini aldı.Dünyanın pek çok ülkesinde bulunan “Madam Tussaud” müzesinin Türkiye’deki ilk örneği olmasıyla bilinen Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi OMM binasının hemen yanında bulunuyor. Giriş ücretleri 14 tl ile 7 tl arasında.Balmumu müzesindeki heykellerin bazıları belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen tarafından yapılıyor. İçeride gezerken bu harika işçilikten etkilenmemek mümkün değil. Heykeller arasından seçmek zor olsa da en çok beğenilen balmumlarından biri olan İlber Ortaylı heykelinin fotoğrafını koymakla yetiniyor ve Eskişehir’e gelmeyi planlayan herkese müzeyi gezmelerini tavsiye ediyoruz.Gezebileceğiniz bir başka müze de Eti Arkeoloji müzesi. İçerisinde yüzyıllar öncesine ait eşya mezar ve heykelleri barındıran bu müze Eskişehir gezileri sırasında turistler tarafından göz ardı edilen bir yer. Sıkıcı bir müze algısının ne kadar yanlış olduğunu müzeye girer girmez anlayacaksınız. Giriş Ücretleri herkese 10 tl olmakla beraber Arkeoloji okuyan öğrencilere ve eğitim üyelerine ücretsiz.Müzede ilk çağdan günümüze kadar korunmuş kalıntıları görmek mümkün. Eski çağlarda Anadolu topraklarında kullanılan araç gereçleri, gelenekleri, zorlu yaşamı gözler önüne seren bir müze. Çanağın içerisine gömülmüş bir insan mezarları, dönemin tanrılarının heykelleri gibi bize yaşadığımız toprakların kültürel tarihini anlatan yapılar en çok ilgimizi çekenler arasına girdi.Müze içerisinde bir çok selfie noktası bulunmakta, bu yüzden bizim de bir anımız olsun istedik.Odunpazarından ayrılıp yönümüzü ikinci rotamız şehir merkezine çeviriyoruz. Odunpazarı ve şehir merkesi arası yürüme mesafesi yaklaşık 15 dakika. Üstelik yol boyunca yer yer bizlere Porsuk Çayı eşlik ediyor. Çayın üzerine inşa edilmiş köprülere de şehrin her yerinde görebileceğiniz heykeller yerleştirilmiş.Pandemi nedeniyle Porsuk üzerinde hizmet veren tekne ve gondol seferleri durdurulmuş. Yaz aylarına doğru tekrar faaliyete geçmesi beklenilen gondol ve tekneler de ulaşım için çok keyifli bir seçenek sunmakta. Yazın Eskişehir’e seyahat edeceklere mutlaka deneyimlemelerini öneririz.Şehir merkezinde Porsuk Çayı gezimizi bitirdikten sonra 3. rotamız olan Sazova Parkı’na geliyoruz. Şehir merkezine 6 kilometre uzaklıkta bulunan bu park özellikle çocuklu ailelerin çok sevebileceği bir alan. Tramvay ile ulaşımın mümkün olmadığı bu parka taksi veya otobüs ile gidebilirsiniz. Taksiyle 40 tl civarı, otobüs ile kişi başı 4tl tutmakta, seçimi bütçenize göre yapabilirsiniz.İçerisinde pek çok oyun alanı bulunduran Sazova Parkı en çok Disneyland’i anımsatan şatosuyla meşhur. Şatonun içerisinde masal kahramanları bulunmakta. Haftasonu çocuklar için gösterilerin de düzenlendiği bu şatoya giriş ücreti Tam 2 TL, indirimli bilet ise 1 TL.Her köşesi masallardan fırlamış gibi duran bu park, kendinize anı kalması için çok güzel fotoğraflar çekebileceğiniz alanlar sunmakta. Bizler de bu fırsatı kaçırmayarak bol bol fotoğraf çekildik.Parkın sonunda süs eşyaları, Eskişehir magnetleri, el işçiliği cam ürünler satılan bir fuar alanı bulunmakta. Maalesef ki Pazartesi olduğu için kapalı olduğu nu öğrendiğimiz bu tatlı dükkanlara bakabilme fırsatımız olmadı. Gezginlere tavsiyemiz Sazova Parkını Pazartesi günü dışında gezmeleridir.Sazova gezimizin ardından şehir merkezine dönüyoruz. Yol boyunca bize tekrardan birbirinden güzel heykeller eşlik ediyor. Bizler de her heykelde Eskişehir’in sanatla bütünleşmiş sokaklarından bir daha etkileniyor ve hayran kalıyoruz.Geziden döndüğümüzden beri aklımızdan çıkmayan, favorimiz haline gelen mekanla sizi tanıştırmak istiyoruz. 1923’te açılmış olan Mazlumlar Muhallebicisi o yıldan beri aralıksız bir şekilde tarihi Haller Gençlik Merkezi’nde hizmet vermeye ediyor. Anlatılmaz yaşanır lafının hakkını her anlamda veren bu mekan lezzetleri, misafirperverliği ile adeta büyülemenin ötesinde duygular yaşatıyor. Bize “burada yediklerimiz eğer gerçekse bu zamana kadar yediğimiz tatlılar neydi?” dedirtti bile.Tren Garı Haller gençlik merkezine yürüyerek 12 dk’lık bir mesafede. Bu yüzden yağan yağmura rağmen biz tercihimizi yürümekten yana kullandık. Eskişehir sadece sokaklarında yürümek için bile gelinebilecek bir şehir.Her şeyiyle dopdolu bir gün vadeden Eskişehir turumuzun sonuna geldik. Ankaralılar için ideal günübirlik bir kaçamak fırsatı sunan Eskişehir’in gezenlerin bir daha gezmek isteyecekleri bir yer olacağına eminiz.Bizler de yorgun ama bir o kadar mutlu ayrıldığımız bu şehre en kısa zamanda tekrar geleceğimizden emin olarak ayrılıyoruz.
Previous
Next
Bir gezimizin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bizim için hem keyifli hem de öğretici bir gezi oldu. İmkanı olan herkese Eskişehir’i gezip görmelerini tavsiye ediyoruz. Bir sonraki gezimizde görüşmek üzere Gezginler.
