Sevgi Yasak Tanımaz: Pandemide Sokak Hayvanları ve Hayvanseverler

Sevgi Yasak Tanımaz: Pandemide Sokak Hayvanları ve Hayvanseverler

Emir Akman & Kaan Ertenli / Blog: Ankaralı Hayvanseverlerin Buluşma Noktası / COMD 357 Multimedia Journalism İlkbahar 2020-21 Final Projesi

Merhaba sevgili patiseverler!
​Son 1 yıldır bütün hayatımızı etkisi altına alan pandemi ve getirdiği yasaklar hepimizden pek çok şey eksiltti. Peki gidenler sadece bizden mi gitti? Bu yazıda sizler için pandemide sokak hayvanlarının durumunu ve onlar için canla başla çalışan hayvanseverlerimizin mücadelesini göstermek istedik. Bunu yaparken ise farklı hayvanseverlerin bir gününe ortak olduk ve zorlukları beraber atlattık! Tabii ki sizler için gezdiğimiz her yer hakkında bol bol bilgi toplamayı, oraları tanıtmayı ve hayvanseverlerimizle pandemi sürecinin sokak hayvanlarına etkisini konuşmayı da ihmal etmedik. Sevgi ve emek dolu bir yolculuğa hazır olun: karşınızda Patiliköy, Bilkent ve İncek’in hayvanları ve hayvanseverleri!






Patiliköy

Hayır, bir köpek sürüsü bize saldırmadı! Bu duyduğunuz Patiliköy’ün birbirinden güzel canlarından aldığımız sıcak mı sıcak bir karşılama. Patiliköy Gölbaşı ilçesinin Ahiboz mahallesinde yer alan 20.000 m2 alana sahip, 450’si yetişkin tamı tamına 650 köpeğin yaşadığı yardıma muhtaç hayvanlar için kurulmuş kocaman bir bakım evi veya kurucularının deyimiyle “bitmeyen bir masal.”

Patiliköy 2011 yılında Canan Kapan Koç ve eşi Volkan Koç tarafından daha önceki yazımızda size tanıttığımız İmrahor Vadisi’nde 30-40 canın beslenmesi ile başlayan uzun bir hikaye. Tamamen gönüllü olarak sürdürülen proje yardıma muhtaç hayvanların barınma, beslenme ve tedavi gibi ihtiyaçlarını karşılıyor ve onları sahiplendiriyor. Şu ana kadar sahiplendirilen hayvan sayısı yaklaşık 600 kadar.  Şimdi gelin yaz kış demeden bu kadar canlı beraber nasıl yaşıyor, Patiliköy’de kontrol nasıl sağlanıyor buna bakalım. 

Canan Koç, Patiliköy Girişi

Burası Patiliköy'ün girişi. Yeni gelenler alışma sürecini telin ön tarafında kalabalıktan uzak geçirerek ortama adapte ediliyor ve köpekler arasında oluşabilecek potansiyel sorunların önüne geçiliyor.
Burası Patiliköy’ün girişi. Yeni gelenler alışma sürecini telin ön tarafında kalabalıktan uzak geçirerek ortama adapte ediliyor ve köpekler arasında oluşabilecek potansiyel sorunların önüne geçiliyor.
Patiliköy'de herkesin bir kimliği ve hikayesi var. Bu yakışıklının adı Ömür. Trafik kazasında ön ve arka patisini kaybettikten sonra kendisini yeni gelenlerin gözetmeni ilan etmiş. Ön tarafın ele başı. Buranın sembol köpeklerinden olan Ömür Patiliköy'de 6. yılını doldurmuş.
Patiliköy’de herkesin bir kimliği ve hikayesi var. Bu yakışıklının adı Ömür. Trafik kazasında ön ve arka patisini kaybettikten sonra kendisini yeni gelenlerin gözetmeni ilan etmiş. Ön tarafın ele başı. Buranın sembol köpeklerinden olan Ömür Patiliköy’de 6. yılını doldurmuş.
Alışma sürecini bitiren köpekler karakterlerine göre özel bölümlere geçebiliyor. Bu bölümün adı korkaklar bölümü. Kalabalıkta kendini rahat hissedemeyen canlar için ayrılmış. Engelliler bölümü, tedavi bölümü gibi ayrı ayrı bölümler mevcut.
Alışma sürecini bitiren köpekler karakterlerine göre özel bölümlere geçebiliyor. Bu bölümün adı korkaklar bölümü. Kalabalıkta kendini rahat hissedemeyen canlar için ayrılmış. Engelliler bölümü, tedavi bölümü gibi ayrı ayrı bölümler mevcut.
Kış soğuğunda canlara zarar gelmemesi için 2000m2 kapalı barınak alanı var. Sobalar ile ortam ısıtılıyor. Yazın ise gölge bir dinlenme ortamı sağlanıyor.
Kış soğuğunda canlara zarar gelmemesi için 2000m2 kapalı barınak alanı var. Sobalar ile ortam ısıtılıyor. Yazın ise gölge bir dinlenme ortamı sağlanıyor.
Yazın ferahlamak isteyenler havuza girebiliyor. Köpeklerin kendilerini iyi hissetmeleri ve ruh sağlığı için bu çok önemli.
Yazın ferahlamak isteyenler havuza girebiliyor. Köpeklerin kendilerini iyi hissetmeleri ve ruh sağlığı için bu çok önemli.
Tabii bütün canlılar kendi özel alanına ihtiyaç duyuyor. Patiliköy'de bulunan 400 köpek kulübesi herkesin kendine ayrı odası niteliğinde. Kış soğuğundan koruması da cabası.
Tabii bütün canlılar kendi özel alanına ihtiyaç duyuyor. Patiliköy’de bulunan 400 köpek kulübesi herkesin kendine ayrı odası niteliğinde. Kış soğuğundan koruması da cabası.
Mamalar yerde veya bu şekilde mama yataklarında bulunabiliyor. Mama yatakları daha önce bahsettiğimiz yayarak mama koyma ilkesini yerine getiriyor ve sürünün birlikte beslenebilmesini sağlıyor.
Mamalar yerde veya bu şekilde mama yataklarında bulunabiliyor. Mama yatakları daha önce bahsettiğimiz yayarak mama koyma ilkesini yerine getiriyor ve sürünün birlikte beslenebilmesini sağlıyor.
Burası Patiliköy'ün veteriner odası. Acil durumlarda ilk müdahale burada yapıldıktan sonra Patiliköy'ün anlaşmalı veterinerleri ile canlara tedavi sağlanıyor.
Burası Patiliköy’ün veteriner odası. Acil durumlarda ilk müdahale burada yapıldıktan sonra Patiliköy’ün anlaşmalı veterinerleri ile canlara tedavi sağlanıyor.
Konu hayvanlar olunca Patiliköy'den sadece köpek bekleyemeyiz tabii. Burada at, eşek, kuzu ve tavuk gibi bakım ihtiyacı olan pek çok canlı uyum içinde yaşıyor. Birlikte anlaşamayanlar ayrı bölmelere alınıyor. Patiliköy gönüllüleri Ahiboz'daki arazilerine geçtiklerinde kedi de bakmayı denemiş fakat köpek popülasyonunun fazlalığı nedeniyle proje iptal edilmiş.
Konu hayvanlar olunca Patiliköy’den sadece köpek bekleyemeyiz tabii. Burada at, eşek, kuzu ve tavuk gibi bakım ihtiyacı olan pek çok canlı uyum içinde yaşıyor. Birlikte anlaşamayanlar ayrı bölmelere alınıyor. Patiliköy gönüllüleri Ahiboz’daki arazilerine geçtiklerinde kedi de bakmayı denemiş fakat köpek popülasyonunun fazlalığı nedeniyle proje iptal edilmiş.

Previous
Next

Patiliköy, 25 Mart 2021

İşte Patiliköy’de kontrol böyle sağlanıyor. Toplam 7 gönüllünün oluşturduğu sonsuz bir mücadele ve emek… Peki pandemi Patiliköy’ü nasıl etkilemiş? Günlük 375 kg mama ihtiyacı olan Patiliköy’de pandemide insanların çektiği maddi sıkıntılar dolayısıyla bağışlar oldukça azalmış. Bu sayının azalmasıyla beraber kuru mama; ekmek, tavuk ve makarnayla beraber verilmeye başlanmış. Sokaktaki canların soğuklarda gerçekten beslenebilmesi ve vücut sıcaklığını koruyabilmesi için mama çok önemli. Bir yandan da sokaktaki hayvan ihbarlarına yetişmeye çalışan Patiliköy gönüllülerinin üstüne sokakta insan kalmamasından dolayı çok yük binmiş. Şimdi gelin Canan Hanım pandemi süreci ve etkilerini nasıl değerlendirmiş izleyelim. 

https://www.youtube.com/watch?v=Hq1W_LKZHkI&feature=emb_imp_woytBöylece Patiliköy günümüzün sonuna geldik. Daha önce de gitmiş olduğumuz ve her defasında bizleri kendine hayran bırakan Patiliköy gerçekten özel bir yer, bitmeyen bir masal. Siz de hayvanlarla iç içe olmak ve bu sevgiye ortak olmak isterseniz Patiliköy ziyaretlerinizi bekliyor. Patiliköy hakkında daha fazlasını öğrenmek isterseniz gerekli her şey aşağıda. Sıradaki durağımız Bilkent!Patiliköy resmi web sitesi: patiliköy.com
Sosyal medya: Canan Koç, Volkan Koç
Mama bağışlarınız için: Destek Ol
Güncel Patiliköy haberleri: BBCTrthaber

Patiliköy konumu

Bilkent Üniversitesi

Patiliköy’de geçirdiğimiz yoğun günün ardından sıra güzide okulumuz Bilkent’e geldi. Bildiğiniz üzere daha önceki yazılarımızda kedilere çok yer verememiştik. Patiliköy’de 600’den fazla köpekle bir araya geldikten sonra biraz da kedi görmenin bize ve size iyi geleceğini düşündük. Bu nedenle çok fazla kedi barındıran kedi barındıran bir kampüs serüvenine çıktık ve pandeminin okul kampüsümüzdeki etkilerini araştırdık. Yolculuğumuza başlamadan önce size sokak hayvanlarının Bilkent’teki hayatı ve bakımı hakkında biraz bilgi verelim.

Bilkent’te 100’ü aşkın kediye karşılık 3 adet köpek bulunuyor. Köpeklerimiz Luca, Şapşik ve Toprak kampüse göz kulak olurken kedilerimiz gerek yurtlarda gerekse ders binalarında sevgi ve yemek için dört bir yana koşuyorlar. Bu kalabalık grubun bakımını ise öğretmenler ve öğrenciler karşılıyor. Bilkent Hayvan Dostları Kulübü öğrenciler tarafından kurulan başlıca oluşumlarımızdan bir tanesi. 2007 yılında faaliyete başlayan kulüp 500 civarında üyeyi bünyesinde barındırıyor. Kulüpte öğrenciler besleme, operasyon, sahiplendirme gibi alt kollarda çalışarak kampüs hayvanlarını doyuruyor, veterinere götürüyor ve onlara ömürlerini geçirebilecekleri sıcak bir yuva arıyor. 

Tıpkı Patiliköy gibi Bilkent’te de sokak hayvanlarımızın birer kimliği ve hikayesi var. Fotoğrafta gördüğünüz asabi arkadaşın adı Portakal. Hikayesi ise bizi de içinde barındıran oldukça komik bir hikaye. Bir gün Portakal patisini yaralıyor ve bizim tarafımızdan veterinere götürülüyor. Bir süre geçtikten sonra tedavisine evde devam edebileceği bilgisi geliyor ve fotoğraftaki arkadaşımız İpek geçici yuva görevini üstleniyor. Esas olaylar buradan sonra başlıyor. İpek kulüp grubuna veterinerin verdiği göz damlası ile ilgili bir soru soruyor fakat patisinden yaralı olması gereken Portakal’ın tedavisi herkesi şaşkınlığa uğratıyor. Ertesi gün İpek ile beraber veterinere doğru yola çıkıyoruz ama oraya varınca İpek’in kediyi Portakal’ın veterinerinin hemen yanında çok benzer bir veterinerden aldığını fark ediyoruz. İçeri girdiğimizde  mutluluktan şaşkına dönen veterinerler aldığımız kedinin Bilkent’ten Kardelen Hanım adına bırakılmış, Tarçın adında sabahtan beri  aranan bir kedi olduğunu bize söylüyor. Tarçın ile aynı türden olan Portakal’ın da başka bir Kardelen olan kulüp başkanımız adına bırakılması bu karışıklığa yol açıyor… Hemen öbür veterinerden Portakal’ı alıp eve getiriyoruz. Bu sefer gerçekten geçici yuvasına gelen Portakal İpek’ten bir daha ayrılamıyor ve bu hikayenin sonunda ömürlük yuvasını buluyor. 

Bu mutlu sonlu biten hikayemizi de anlattığımıza göre gelelim Bilkent’te neler yaptığımıza. Sizler için Bilkent’te şu anda besleme yapabilen sayılı insanlardan olan Feyza Doğan’a bir kampüs beslemesinde eşlik ettik, pandemide kampüs hayvanlarımızın durumunu sorduk. Kendisi sorularımızı cevaplamakla kalmayıp bize hem kampüsteki besleme noktalarını tanıttı hem de okulda besleme yapma konusunda eğitti. 


Yolculuğumuza saat öğlen 2’yi gösterirken 70. yurdun önünde Feyza ile buluşarak başladık. 70. yurtların en alt katı Bilkent Hayvan Dostları Kulübünün mama ve eşya deposu.


Depoya indikten sonra Feyza yurt ve merkez beslemesine yetecek kadar mamayı (8 su bardağı) bir poşete koydu. Bütün kampüsün ihtiyaç duyduğu mama ise aylık 105 kg’ı buluyormuş


İlk olarak 75. yurtların önüne geldik. Feyza kediyi gördükten sonra kalabalıktan gerilmemesi için bizi uzakta tuttu. Daha sonra eğitimimiz başladı. Feyza bize mama verirken sakin kalmanın ve ani hareket yapmaktan kaçınmanın önemini anlattı. Onu izleyerek öğrenmeye çalıştık.


75’ten sonra lojmanlara doğru geçişimizi yaptık ve Emir burada Feyza’nın gözetimi altında beslemesini yaptı.


Feyza’dan yakın zamanda anne kedilerin doğurduğunu ve yavrularının bir mazgalın altında yaşadığını öğrendik. Mazgala gittiğimizde ise çoktan yavrularla beraber güzel havanın keyfini çıkaran bir öğrenciye rastladık.


Mazgal altında yaşayan yavru kedilerimiz…


Lojmanları tamamladıktan sonra ders binalarının önünü doldurmaya geldik. Bu sefer besleme sırası Kaan’a geçmişti.


Bu kedimizin adı Köfte. Kendisi bol miktarda mama yemesiyle tanınıyor. Belli bir mesafe peşimizden gelerek farklı bölgelere koyduğumuz mamaları afiyetle yedi.


Bina çevrelerinde öğrenciler tarafından bırakılmış kedi kutularını gördük. Bu kutular yapım olarak daha önce size anlattıklarımıza çok benzer.


Hazır olduğumuzu düşünen Feyza son beslemeyi bize bıraktı. Kediyi kaçırmadan besleyebildiğimizi görünce gururlandığını umuyoruz…

Kavurucu bir öğlen sıcağında başladığımız besleme turumuz tam 1.5 saat sürdü ve 3.30’da sonlandı. Besleme bittiğinde kan ter içinde kalan biz bu turu her gün yapan Feyza’yı hayran gözlerle izledik. Normal bir zamanda 130 kişiden oluşan besleme alt kolu pandemi şartlarında öğrencilerin kampüste kalmaması veya dersler için okula gelmemesi sebebiyle 5-6 kişiye kadar düşmüş. Bu da Feyza gibi kahramanlarımızın normalden çok daha fazla emek ve zaman harcamasına yol açmış. Yine de pes etmeyen Feyza’ya patili dostlarımızı bu süreçte yalnız bırakmadığı için biz bütün Bilkent adına çok teşekkür ettik. Bakalım Feyza bu süreci nasıl değerlendirmiş.

https://www.youtube.com/watch?v=tkpzpOAoBKI&feature=emb_imp_woytBöylece Bilkent yolculuğumuzu da noktalamış olduk. Hem Feyza’nın engin bilgilerinden faydalandık hem de Bilkent kedileriyle bol bol vakit geçirdik. Şimdi sırada son durağımız İncek!

İncek

Şimdiye kadar Patiliköy, Bilkent Hayvan Dostları gibi yüzlerce cana bir arada bakan oluşumları gördük, hayvanseverlerimizle pandemi sürecini konuştuk. Maalesef bu süreç sadece onlara zarar vermedi, kendi çevresinde elinden geldiğince sokak hayvanlarına yardım götüren bütün hayvanseverlerimizi derinden etkiledi. 

İlhan Kaplan ve kedisi Pascal, İncek/Gölbaşı

Karşınızda İlhan Kaplan! İlhan Bey İncek’te çalışıyor, vakit buldukça iş yeri çevresindeki canlara mama ve yemek artığı desteğinde bulunuyor. Kendisi İncek’te Migros ve Çağdaş marketlerin önünde sayısı 10’a kadar çıkan köpekleri ve iş yeri çevresindeki benzer sayıda kediyi besliyor. İlhan Bey buna ek olarak kuş beslemeyi de ihmal etmiyor. Hatta kendisi daha önce tilki bile beslemiş. Bir yandan sokak hayvanlarıyla ilgilenen İlhan Bey bir yandan da kedisi Pascal’a bakıyor.  Pascal daha küçücük bir bebekken belediye işçilerinin çalışma alanında bulunmuş ve yoğun çabalarla hayata tutunmuş. 

Biz de İlhan Bey’e bir gün eşlik ederek o ve can dostları arasındaki sevgi bağını gözlemleme fırsatı bulduk ve işte ortaya aşağıdaki kareler çıktı. 


Taşpınar Köyü


Taşpınar Köyü Girişi


İncek Vista Arazisi


İncek Vista Çağdaş


İncek Vista Çağdaş


İncek Vista Çağdaş


İncek Vista Çağdaş


İncek Migros


İncek Kuş Yavruları

İlhan Bey’in saf sevgisi bize insan ve hayvanlar arasındaki bağın kuvvetini kanıtlar nitelikte. Kendisinin yasaklar dolayısıyla işe gelemediği dönemlerde aklı her zaman gözü gibi baktığı canlarında olmuş. Gerekirse yasağı delip gelmiş ama onların karınlarını doyurmuş. İlhan Bey kendi sözleriyle pandemi sürecini şöyle açıklıyor: “Sevgi yasak tanımaz.”

İlhan Bey’in besleme yaptığı yerler: 

Taşpınar Köyü

İncek Migros

İncek Vista Çağdaş

Böylece yolculuğumuz sonlanmış oldu. Bu yazıda sizlere bir yandan  Ankara’daki hayvanlarımızı ve hayvanseverlerimizi tanıtırken bir yandan da pandemi sürecinin yalnız bizlere değil, patili dostlarımıza da olan derin etkilerini göstermek istedik. Onlar geçmişten günümüze hep yanımızda oldu ve şartlar ne olursa olsun onların yanında olduğumuzu onlara hissettirmeliyiz. Bunu sadece sokaktaki can dostlarımız için değil, böyle dönemlerde bütün sorumluluğu üstüne alan Canan Koç, Feyza Doğan, İlhan Kaplan gibi kahraman hayvanseverlerimiz için de yapmalıyız. Türkiye’de her yıl binlerce sokak hayvanı açlıktan, işkencelerden ve yaşadıkları pis ortamlarda kapılan hastalıklar yüzünden hayata gözlerini yumuyor. Geçmişten günümüze yanımızda olan dostlarımız için lütfen şartlar ne olursa olsun duyarsız kalmayalım. 

Biz bu yazıyı oluştururken Ankara’mızın güzel hayvanlarıyla vakit geçirmekten çok keyif aldık. Hayvanseverlerimizi de dinlerken çok gururlandık ve mücadelelerine bir nebze katkımız olsun istedik. Umarız yaşadığımız heyecan, sevgi, arzu size de okurken geçmiştir. Bize bu süreçte yardımcı olmak için her şeyi yapan, değerli vaktini bize ayıran Canan Koç, Feyza Doğan ve İlhan Kaplan’a sonsuz teşekkürler. Aşağıda tüm serüvenin rotasını bulabilirsiniz. Bir sonraki paylaşımımızda görüşene kadar herkese patili günler!