Türkiye’de Gitmeniz Gereken 4 Dalış Noktası

Türkiye’de Gitmeniz Gereken 4 Dalış Noktası

Merhaba dalış tutkunları! Türkiye’de dalış yapmanız gerektiğini düşündüğümüz en güzel bölgelerdentecrübe ettiklerimizi, araştırmalarımızı da katarak sizlerle paylaşmak istedik. Bunlardan 2 tanesi serbest/nefesli dalış tecrübelerimize diğer 2’si de tüplü dalış tecrübelerimize dayanarak verdiğimiz öneriler. Bozcaada ve Urla için nefesli dalış, Kaş ve Ayvalık için tüplü dalış deneyimlerimizin detaylarını ve bazı önerileri aşağıda sizlerle paylaştık. 

1) Bozcaada

Eylem Aktepe’nin Bozcaada Rehberi adlı web sitesi, Bozcaada hakkında sürüyle bilgiye sahip bir sayfa. Kendisi 2004 yılından beri adada yaşadığı için bölge hakkında oldukça detaylı bilgiye sahip. Ödül almış web sitesinde ada kültürünün nasıl olduğundan, nerede yüzüleceğine dair her türlü soruya cevap bulabilirsiniz. Biz de konumuzla alakalı olarak Bozcaada’da dalışı, kendi tecrübelerimizin yanında, Bozcaada Rehberi’nden araştırıp öğrenmek istedik. Eylem Aktepe’nin aktardığına göre Bozcaada fazla derin olmayan yapısı sayesinde dalış yapmak için çok uygun bir bölge. Bunun yanı sıra su altı çok zengin, su kirliliği olmadığı için su altı görüşü oldukça net ve renkli. Deniz tavşanırenkli sünger gibi bir sürü deniz canlısını da görmeniz mümkün. Fakat adada şu an için tüplü dalış yapmak isteyenler kendi imkanlarıyla dalabilir; bu yüzden ben (Nisan) babamla olan serbest dalış tecrübelerime dayanarak Bozcaada’nın bunlara ek olan avantajlarından bahsedebilirim. Serbest dalış ya da nefesli dalış, tüplü dalışın aksine nefes tutarak dalma olarak açıklanabilir. Çoğu serbest dalış yapan dalgıç zıpkınla dalar, tüplü dalışın aksine avcılık yapmak serbesttir ve bireysel olarak yapılabilir. Babam çok uzun süredir serbest dalış yaptığından dolayı ben de çoğu yere onunla dalmaya gittiğim için bazı yerlerdeki dalış olanaklarını yakından biliyorum. Bozcaada da bu bölgelerden biri. Dalgıçlara sağladığı en büyük avantajlardan biri, adanın yapısı sayesinde bir tarafı rüzgarlı ve dalgalı olsa biri öbür tarafının düz olması. Böylece dalış yapacak insanlar mutlaka denizin düz ve sakin olduğu bir alanı yakalayabiliyor. Bunun yanı sıra, Bozcaada’nın koyları çok fazla bu yüzden dalış yapmak için bir sürü opsiyon bulunuyor; koylardan aşağı doğru inerek denize ulaşmak da mümkün. Babam ve dalış arkadaşları her sene adada dalış yapıyorlar ve gezilerini nisan sonu mayıs başı gibi yapmayı tercih ediyorlar, bunun nedeni yaz sezonuna göre çok daha az insan olması. Bu hem su altı zenginliği açısından bir artı sağlıyor hem de adada geçirecekleri vakit çok daha kaliteli oluyor. Ben babamla Bozcaada dalış gezilerine gidemediğim zaman da, döndüğünde o mutlaka güzel hikayelerle dönmüş oluyor. Bir tanesi Adalıların anlattığına göre eskiden su altındaki canlı popülasyonu çok daha fazlaymış ve Rum balıkçılar zamanında çeşit çeşit balıkları meydana getirirlermiş fakat zamanla balık çok azalmış. Su altındaki canlı popülasyonunun azalmasını önlemek için Bozcaada’nın bazı bölgeleri dalışa yasak, canlılığı arttırmak için Türkiye’nin her yerinde yapılması gerekildiği gibi. Fakat, balık ve deniz canlısı popülasyonu Türkiye’de ne kadar azalmış olsa da, Bozcaada farkındalık ve zenginlik açısından diğer bölgelere göre daha iyi bir pozisyonda sayılabilir.

2) Urla

Üniversiteyi ailemden ayrı bir şehirde okusam da tatillerde evime dönebiliyorum. Son birkaç senedir ailem Urla’da yaşıyor, bu yüzden ben de Urla’nın doğal güzelliklerini yakından biliyorum. Bunların başında denizi ve koyları geliyor. Her ne kadar denizi Bozcaada kadar temiz ve görüntü olarak net olmasa da Urla’nın da bir sürü koyu oldukça temiz. Bu nedenle, dalışa uygun bir sürü koyu bulunuyor. Uzunada, Yassıcaada, Hekim Adası, Pınarlı Adası ve Demircili Koyu bunlardan birkaçı. Yazları hep Urla’da olduğum için çok kısa mesafelerde olan bu ada ve koylara babamla dalışa gitme imkanım oluyor. Demircili Koyu, sevdiğimiz bir yer. Görüntü Urla’nın civarındaki diğer adalara göre çok daha net bu yüzden su altını görmek çok daha kolay. Adalar bölgesinde balık çiftlikleri olduğu için kirlilik fazla ve görüntü daha bulanık. Demircili Koyu’nun tek dezavantajı suyunun soğuk olması, fakat soğuk suya aldırış etmeyen biriyseniz bu daha bile hoşunuza gidebilir. Ayrıca Demircili’de bir sürü koy bulunuyor bu yüzden istediğiniz tarafa inebilir ve orada dalmayı tercih edebilirsiniz. Babam daldığı zaman balığın yanı sıra sudan en çok çıkardığı şey istiridye, eğer istiridye seven biriyseniz kayaların arasına göz atmayı ihmal etmeyin. Bu bilgilere ek olarak, Urla’da Bozcaada’nın aksine birçok dalış merkezi bulunuyor, yani kendi imkanlarınız dışında tüplü dalış yapmak için bir sürü olanak var. Gezimanya’nın Demircili Koyu hakkında yazdığı bilgilendirme yazısında yaz aylarında koyda dalış dersleri verildiğine değiniliyor.

3) Kaş

Kaş, Antalya’nın doğusunda yer alan bir tatil beldesi. Bu bölgede çok fazla turist olduğu için ve denizi de ılıman ve güzel olduğu için çok fazla dalış merkezine ev sahipliği yapıyor.Türkiye’de çok fazla dalış noktası olmasına rağmen, bana göre Türkiye’deki en iyi dalış noktası Antalya Kaş’dır. Bunun arkasındaki neden benim dalış hikayemin başladığı nokta olması da olabilir tabii ama gerçekçi olmak gerekirse de sizlere çok fazla neden sayabilirim. Kaş’ın Türkiyedeki en güzel dalış noktalarından biri olmasının ilk nedeni su altındaki görüş mesafesi. Su altı görüş mesafesi 30-40 metre ile Türkiye’deki en uzun görüş mesafesi olma ünvanını taşıyor ve bundan dolayı dalgıçların su altında yaşadığı tecrübenin kalitesi ciddi oranda artıyor. Görüş mesafesinin yüksek olması dalgıçlar için ciddi önem taşır çünkü su altında ne kadar ileriyi görebilirseniz su altındaki deneyimden de o kadar keyif alabilirsiniz. İkinci bir neden olarak ise su altı hayatı ve su altı batıkları açısından zengin bir dalış bölgesi olması. Kaş’da 2 tane meşhur batık vardır bunlardan birisi uçak batığı öbürü ise tank batığıdırC47 Uçak batığı isminden de belli olduğu üzere kanat açıklığı 29 metre ve uzunluğu da 20 metre olan bir uçaktır ve bu uçak batığı acemi dalgıçlar için görülmeye çok uygundur çünkü 22 metre derinliktedirTank batığı da 45 ton ağırlığında ve 105 milimetre topa sahip olan bir tanktır. Bu batık da 14 metrede bulunmasından dolayı acemi dalgıçlar için çok uygun bir noktadır. Su altı hayatı açısından ise Kaş Türkiye’de en çok deniz kaplumbağası bulunan bölgedir ve dalışlar sırasında deniz kaplumbağalarına rastlama şansınız çok yüksektir. Ben Kaş’taki ilk dalışımda bir deniz kaplumbağası görme şansına erişmiştim ve bu deneyim dalış hayatımda en çok heyecanlandığım ve unutamadığım deneyimimdir.

Kaş’taki bazı dalış merkezleri:

 4) Ayvalık
 

Ayvalık Türkiye’deki diğer değerli dalış noktalarından bir diğeri. Ayvalık etrafındaki çok sayıda adadan dolayı her seviyeden dalgıca hitap eden ve kış mevsimi dışında bütün mevsimlerde dalış yapılabilen bir bölgedir. Tabii bunu da eklemeden geçemeyeceğim; Ayvalık Türkiye’deki en soğuk dalış noktalarından birisi çünkü Ege Denizi’nin kuzeyinde yer alıyor dolayısıyla da su bir hayli soğuk oluyor. Bu özellikler Ayvalık’ı diğer dalış noktalarına kıyasla öne çıkaran özelliklerden sadece birkaçı. Aynı zamanda Türkiye’de sadece bu noktadaki Kerbela dalış noktasında Kırmızı Mercan ve Gorgon Ormanı bulunuyor. Bu iki su altı bitkisini görmek için ileri seviyeli dalgıçlar olmalısınız çünkü bu mercanlar ve orman, suyun 35 metre derinlikten başlayıp 65 metre derinliğe kadar artabilen bir seviyesinde bulunuyor. Ayvalıkta bunların da yanı sıra su altı yaşamı da kesinlikle görülmeye değerdir çünkü yetişkininin ağırlığı 60 kilograma kadar ulaşabilen Orfoz bu bölgede çokça görülebiliyor. Kaş’a kıyasla Ayvalık yukarıdan da anlaşılabileceği üzere, çoğu dalış noktasının derinlerde olmasından dolayı daha çok ileri seviye dalgıçlara hitap eden bir dalış bölgesi.

Ayvalık’taki Dalış Merkezleri: