Sizin İçin Gezdik: Beypazarı Gezilecek Yerler

İlhan Keskin & Samet Argüç / BEYPAZARINDAYIZ! / COMD 357 Multimedia Journalism İlkbahar 2021-2022 Listeleme Projesi 
 
Ve işte tekrardan karşınızdayız sevgili Beypazarı kaşifleri! “Beypazarı’nda Gezmeyenin Bin Pişman Olacağı 4 Yemek Yeri” isimli ilk blog yazımızdan sonra “Her şeyi yedik, çok geldi. Bizim bunları yakmamız lazım” şeklinde çok fazla geri dönüş aldığımız için sıkı takipçilerimizin istekleri doğrultusunda Beypazarı’nda gezilecek yerleri araştırdık. Yüzlerce yıllık geçmişi olan bu ilçeye gelince bulabileceğiniz tek şey yemek değil tabii ki! Roma’dan Selçukluya, Osmanlılardan Türkiye cumhuriyetine kadar çağlar görmüş bu ilçede attığınız her adımda geçmişin ayak izine basıyorsunuz.
Yüzölçümü küçük sayılabilecek bu ilçede neredeyse her yere yürüyerek gidebiliyorsunuz ama biz çok yorulduk :). Hamam müzesinden Tarih ve Kültür müzesine, Suluhan’dan Hıdırlıktepe’ye ve Kelebek vadisine uzanan bu yürüyüşümüzde sizleri bir kültür ve tarih şöleni bekliyor.
Bağcıkları sıkı bağlayın yola çıkıyoruz!

Türk Hamam Müzesi

Burası Türkiye’de kurulmuş olan ilk Hamam Müzesi. Yapı, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılmış ve yıllar boyu hamam olarak aktif bir şekilde kullanıldıktan sonra 2012 yılında müzeye çevrilmiş. İçeriye girdiğinizde sizi mermerden bir çeşme karşılıyor. Yöre kültüründe hamama gelenlerin ve gelinlerin giydiği kıyafetler, tas, nalın ve peştamal gibi hamam aksesuarları burada sergileniyor. İç kısımda ufak bir “Tıraş odası” var ve oradan asıl hamam kısmına geçiyorsunuz. İçerisinde Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık denilen 3 oda daha bulunan bu yapı çok büyük değil. Bu odalarda da yine geçmişe ışık tutan hamam aksesuarlarını görebiliyorsunuz. Bu müzeye giriş ise öğrenci için 7 TL.

Tarih ve Kültür Müzesi

Hamam müzesinin hemen sol tarafında kalan bu müze ise çok daha geçmişteki bir hayatı bizlere anlatıyor. Müze tadilata girmiş olmasına rağmen rica ettik ve bizi içeriye aldılar. Burada Roma mezarları, tahıl ambarları, değirmenler ve daha bir çok şeyle geçmişe yolculuğa çıkıyorsunuz. Müze, eski bir Beypazarı evine kurulmuş ve giriş yalnızca 1 TL. 

Suluhan Nasuh Paşa Hanı

Beypazarı’nın tam merkezinde yer alan bu tarihi yapı ise aslında bir kervansaraymış. 17. Yüzyıl eseri olan bu yapının içerisinde tam ortada bir çeşme var. Suluhan ismini de bu çeşmeden almış. İçerisinde çok sayıda dükkân var ancak sanıyoruz turizm sezonu olmadığı için biz gittiğimizde işletmelerin çoğu kapalıydı ve tadilat vardı. Yine de meydanda açık olan kafede, yanında Beypazarı sodasıyla bir yorgunluk kahvesi içebilirsiniz.

Hıdırlıktepe

Beypazarı merkezindeyken kafanızı yukarı kaldırıp en yüksekteki Türk bayrağını gördüğünüz zaman Hıdırlıktepe’yi gördünüz demektir. Bulması kolay olduğu kadar çıkması hayli zor olan bir tepe burası. Çok yüksek olduğu için güçsüz bir arabayla çıkmak da pek kolay değil. Şayet yürüyeyim derseniz harcadığınız efora değeceğini garanti ediyoruz. Buraya çıktığınız zaman Beypazarı kelimenin tam manasıyla ayaklarınızın altında kalacak. Tepeye kurulan camdan bir balkon var ve yükseklik korkusu olanlar için buraya basmak oldukça heyecanlı olurdu :). Rüzgârdan saçınızın başınızın dağıldığı bir yerde üstteki terasta bir şeyler içebilir misiniz bilemeyiz ama manzarayı doyasıya seyredebilirsiniz. Ha bir de, çıktık bitti sanmayın, çünkü dik bir yolu çıkması kadar inmesi de zor! ​
 

Kelebek Vadisi

Beypazarı’ndan çıkıp Bolu yoluna giderken göz kamaştıran bu doğa harikası kayaları görmeden dönmeyin! Burayı gezmeniz için size tavsiyemiz, gününüzü tamamlayıp dönüş yoluna çıkmadan önce, yani akşam hava kararmasına 1 saat kala buraya gitmeniz. Akşam güneşinin vurmasıyla altın rengine bürünen, metrelerce yükseklikteki bu delikli ve devasa kayalardan gözünüzü alamıyorsunuz. Hatta isterseniz, yol kenarındaki işletmelerden manzara eşliğinde çayınızı bile içebilirsiniz!