Karantina Günleri: 7 Bölge 7 Yöresel Çorba

Beren Beliz Öztekin – Merve Kübra Küsdül Blog: Yemeğin 6 / Comd 357 Multimedia Journalism Bahar 19/20 Listeleme Projesi

Yemeğin6’ndan Herkese Tekrar Merhabalar…
Karantina günlerinde artık neredeyse ikinci aydayız. Bu günlerde kâh üzüldük kâh güldük; bazen sıkıldık yeni arayışlara daldık, bazen ise oturduk hiç kalkmadık. Bu günlerin bize öğrettikleri de oldu, bizden alıp götürdükleri de… Fakat biliyoruz ki bir araya gelemesek de evlerimizde paylaştığımız ortak bir alanımız var: Mutfak… ​Bir önceki gönderimizde bu karantina sürecinin mutfağa girme alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdiğini anlamaya çalışmıştık. Sonunda da görmüştük ki karantinadan önce mutfağa hiç girmeyenlerin yolu bu dönemde artık sık sık mutfağa çıkıyor. Peki en çok ne mi yapıyoruz? Mercimek Çorbası!

Farklı yaş grupları ve bölgelerden katılımlarla elde ettiğimiz bu sonuç ilk başta bizi biraz şaşırtsa da araştırınca nedenlerini daha iyi anladık. Genellikle çoğumuzun hamur işleriyle özdeşleştirdiği Türk Mutfak Kültürü’nde aslında çorbaların yeri bambaşka. Gazi Üniversitesi’nin bu araştırmasından öğrendiğimiz üzere Türkler, Anadolu Dönemi öncesi toprakları Orta Asya’da yaşarken; Asya, Mezopotamya ve Anadolu’dan gelen çok zengin ve farklı malzemelere erişebiliyormuş. Böylece; Anadolu’dan gelen çeşitli endemik bitkiler, şimdiki Doğu ve Karadeniz Bölgeleri’mizden giden hayvansal ürünler, Mezopotamyalıların baharatları, çiğ et kültürü ve Asya’ya özgün malzemeleri harmanlayıp kendilerine özgün zengin bir yemek kültürü yaratmışlar. Yıllar içerisinde başka kültürlerle kaynaşıp gelişen mutfak kültürümüzde çorbalar; Orta Asya Türkleri tarafından çok yaygın tüketildiği gibi Osmanlı Devleti’nin yükselişi ile birlikte Asya’dan Avrupa’ya ve hatta Kuzey Afrika’ya kadar ulaşmış ve yeni lezzetlerle tanışıp damak tadımıza göre zenginleştirilmiş. Zaman içerisinde ise o senin bu benim demeden tüm kültürler birbirleriyle öyle harmanlanmış ki bugünlere bir bütün olarak taşınabilmiş. Batı kültürlerinde ise çorba genellikle ana yemek öncesi iştah açıcı bir ara öğün olarak geçerken, bizdeki çorbaların az maliyet ile çok besleyici olması sofralarımızda ana yemek olarak bol bol yer almasını sağlayan etkenlerden.
Kültürümüzdeki çorbaların bir diğer dikkatimizi çeken özelliği ise çok ilginç olan isimleri: Dul Avrat Çorbası, Püşürük Çorbası, Sakala Çarpan, Kulak Çorbası, Pumpum Çorbası, Kesme İbik Çorbası, Andırın Doktoru Çorbası, Bacaklı Çorba ve fazlası… 😊

Biz de hem bu karantina döneminde en çok yapıldığı söylenen mercimek çorbasına farklı alternatifler getirmek hem de ülkemizin yedi bölgesinin kendine has yöresel çorbalarını daha yakından tanımak için sizlere “7 Bölge 7 Yöresel Çorba” listesini hazırladık.

Listeyi hazırlarken tek tek bölgeleri araştırdık elbet fakat bir de bilene sormak gerek diyerek instagram’da kendi evinde yaptığı yaratıcı ve sağlıklı paylaşımlarıyla öne çıkan Ferah Üstünel‘in de kapısını çalmayı eksik etmedik.  Ferah Hanım’ın instagramdaki yaklaşık 30 bin takipçili hesabı, şu anki Lezzet Dergisi başyazarı ve iki kez Gourmand ödüllü Aydan Üstkanat tarafından “2017’nin En İyi Hesapları”ndan biri olarak seçilmiş. 

Siz de kendisinin samimi ve öz anlatımıyla sofralarınızı zenginleştirmek ve geleneksel tariflere getirdiği yaratıcı yorumlarını mutfağınızda denemek isterseniz mutlaka instagram hesabını takip etmelisiniz. Kendisine desteği için tekrar çok teşekkür ediyor ve hemen listemize geçiyoruz.

Umarız bu liste ile siz de yöresel tatlarımıza bir şans verirken sofralarınıza kültürel bir şenlik getirirsiniz! 😊

Picture



Karadeniz Bölgesi – Karalahana Çorbası
​Eskilerde geçimi çoğunlukla tarıma dayalı olan Karadeniz’de pratik ve doyurucu yemek hazırlamanın çok önemli bir yeri varmış. Bu yüzden de yüksek enerji veren ve sebze ağırlıklı bir mutfak kültürü hakimdir yeşili bol topraklarda. Zaman içinde değişik kültürlerden etkilense de Karadeniz insanı; karalahana, hamsi, ısırgan ve mısır unu gibi temel malzemelerinden asla vazgeçememiş. Karadeniz mutfağı denince de akıllara doyuruculuğu, bitmeyen faydaları ve tabii ki Karadeniz’i hatırlatan yeşil rengiyle Karalahana Çorbası geliyor. Doğu Karadeniz’de daha çok yetiştirilen bitki her mevsim yeni ürün verdiği için taze olarak tüketmek çorbayı daha da cezbedici kılıyor. Karadeniz insanını zımba gibi yapan karalahananın faydaları ise saymakla bitmiyor: Erken yaşlanmayı önlüyor, enfeksiyonlara karşı koruyor, vücuttaki toksinleri atmaya yardım ediyor, göz sağlığını koruyor ve hatta tümör büyümesini engelliyor.

İç Anadolu Bölgesi – Arabaşı Çorbası
Arabaşı Çorbası İç Anadolu Bölgesi’nin neredeyse her ilinde yapılıyor olsa da aslen nereden geldiği hala sıkı bir tartışma konusu. Aksaray, Çorum ve Konya kavga ede dursun, Yozgat Belediyesi Arabaşını 2012 yılında Türk Standartları Enstitüsü’ne tescil ettirilmiş bile. Asıl adı “arap-aşı” olan çorba zaman içinde arabaşına dönüşmüş. Normalde bir çorbayı öne çıkaran kendine has tarifi olsa da Arabaşı’nı bu kadar öne çıkaran bizce nasıl yendiği olmalı ki internette zaman zaman çok ilginç videolarla karşılaşıyoruz.😊 Hamuru ayrı sulu kısmı ayrı olarak hazırlanan Arabaşı, genellikle özel günlerde bir araya toplanmış kalabalığa büyük tepsilerde servis edilir. İşin makbulü ise kaynar çorbaya daldırılan baklava şeklinde kesilmiş ve donmuş hamurun çiğnenmeden yutulması… Tarihi çok eskiye giden Arabaşı’nda önceleri av hayvanları kullanılsa da artık tavuk eti daha çok kullanılıyor. Arabaşı ayrıca, İç Anadolu Bölgesi’nde ev sahibinin misafirine verdiği değeri gösteren Türk Mutfağı klasiklerinden biri olarak anılıyor. 

Doğu Anadolu Bölgesi – Aşotu Çorbası 
Aslen Erzurum iline özel bu yöresel çorbamız adını içine atılan bir tatlı kaşığı kişnişten alır. Bilmeyenler için aşotu aslında hepimizin et yemeklerinde kullandığı maydanozgillerden kişniştir. Kişniş aslen Akdeniz’de yetişmesine rağmen bu lezzetli çorbayı Doğu Anadolu’ya kaptırmışlar. Ne de olsa hepsi bizim kültürümüz deyip yoğurt ve buğday ağırlıklı olan çorbayı her mevsim tüketebilirsiniz. İçerisindeki kişnişin sağlayacağı ferahlık da faydalarından sadece bir tanesi. Yüksek antioksidan içeren kişniş ve besleyici tahıllar sayesinde Aşotu Çorbası doyurucu olmasının yanı sıra bir de mide dostu. Yapımı kolay nadir yöresel çorbalardan olan Aşotu’nu kendisi tarhana kadar ün yapamasa da kesinlikle denemenizi tavsiye ediyoruz.

​Güneydoğu Anadolu Bölgesi – Yuvarlama Çorbası
Bildiğiniz üzere Gaziantep mutfağı Türkiye’nin en iddialı mutfaklarından biridir. Yemekleri genellikle meşakkatli bir hazırlık süreci gerektirse de yerken kesinlikle karşılığını aldığımızı düşünüyoruz… Yuvarlama Çorbası’da Antep yöresinin biraz zaman ve emek isteyen lezzetlerinden. Halk arasında Yuvalama Çorbası olarak da bilinen bu çorba küçük küçük köfteler hazırlayarak yapılıyor. Bir kaşığa ne kadar çok köfte sığarsa da, çorba o kadar makbul görülüyor. Tabii ki o küçük köfteleri hazırlamak bir hayli zaman alıyor. Bu yüzden de insanlar imece usulü olarak günler öncesinden hazırlamaya başlıyorlar. Özellikle Ramazan Bayramı gibi özel günlerde kabalık ailelerce yuvarlama çorbası içmek bir geleneğe dönüşmüş ve biraz uğraş istese de bu güzel gelenek günümüzde de hala devam ettiriliyor.

Akdeniz Bölgesi – Analı Kızlı
Tıpkı Arabaşı Çorbası gibi, Analı Kızlı da birçok ilimizden tarafından sahiplenilmiş bir kültürel mirasımız. Adını aldığı eski bir rivayete göre Adana’da Seyhan Irmağı kenarında yaşayan Haçca Ana adında biri varmış. Haçca Ana’nın tam yedi tane oğlu olmuş fakat kendisi bir kız çocuk özlemiyle yanıp tutuşuyormuş. Zaman içinde Haçca Ananın Allah’a yakarışları boş çıkmamış ve nihayetinde bir kız evlat sahibi olmuş. Haçca Ana kızını gözü gibi bakıp büyütmüş ve kızı evlenecek yaşa gelmiş. Kızına görücüler gelmeye başlayınca Hatça Ana hepsinde bir kulp takmış ve kızını bir türlü kimseye vermemiş. Bir gün kızı bir genci olmuş ve onunla kaçmış. Biricik kızının kaçıp gitmesine dayanamayan Haçca Ana yataklara düşüp hastalanmış Bunu öğrenen kızı eşini de alarak anasının elini öpmeye gitmiş Kızı olmadan yaşayamayacağını anlayan Hatça Ana kızını sonunda affetmiş ve yedi gün yedi gece ziyafet düzenlemiş. Analı Kızlı çorbası da bu muhteşem ziyafet sırasında yapıldığı varsayılan çok özel bir çorba olarak bugünlere kadar gelmiş. Büyük ve küçük köftelerden oluşan çorbada büyük köfteler anneyi, küçük köfteler ise kızı, kasemizde bir araya gelmeleri ise kavuşmalarını simgeler. 

Ege Bölgesi – Tarhana Çorbası
Ege Mutfağı denince aklımıza  bol yeşilli, sebzeli, yağı ve tuzu dengeli, mide dostu, doyurucu ve besleyici çok güzel tarifler gelir. Bu tariflerden bir tanesine de biraz daha içlere doğru, Uşak’a doğru gidince ulaşılır. Hikayesi halk arasında çok bilinmez ama adı ve ünü; bir sultanın misafir edildiği fakir bir ailenin kendisine utana sıkıla ikram ettiği çorbadan gelir. Evin hanımı acele ile elindekilerden bir çorba pişiriverir ve sultana ikram eder. Sultan çorbayı çok beğenince, hanıma ne çorbası pişirdiğini sorar. Evin hanımı da mahcubiyetle “bu dar hane (fakir çorbası) çorbasıdır sultanım” diye cevap verir. Fakir bir köy evinden sultanların sofrasını süslemeye giden yolcuğunda tarhanaya o dönemler “dar hane” denirken zamanla ise “tarhana” adını almıştır. Neredeyse her bölgede çok iyi bilinen zengin mi zengin tarhana tozunu hazırladıktan sonra çorbasını yapmak o kadar çok kolay ve yaygındır. Daha çok kış mevsiminde sofralarımıza konuk olan tarhananın enfeksiyonlardan  koruduğu, şeker hastalarına iyi geldiği ve bağışıklı güçlendirdiği söylenmektedir. Bazılarına göre eskilerin hastalanmamasının nedeni de bu çorbada bulunan domates, yeşil biber, kuru soğan, kırmızı biber, yağlı yoğurt, maydanoz, dereotu gibi zengin besinlerdir. Hatta Keloğlan filminde prensesi iyileştiren de tarhana çorbasıdır. 😊


Marmara Bölgesi – Muradiye Çorbası 
Marmara Bölgesi’nde Bursa ve Bolu mutfakları ile özellikle de et yemekleri ile ün yapmış iki güzel şehrimizdir. Et yemekleri daha fazla bilindiği için bazı lezzetleri coğrafyanın sınırlarını pek aşamamış. Biz de sizler için biraz araştırdık ve  Bursa şehrine özgü Muradiye Çorbası ile karşılaştık. Bu çorba adını Osmanlı Sultanı II.Murad’dan almıştır. Koca bir imparatorluğun başlangıcı olan bu şehirde, yöresel çorbanın böyle bir adı olması şaşırtmadı tabii ki. Hem et hem de sebzeyi içinde bulunduran Muradiye Çorbası hem besleyici hem de sağlıklı. Yapımı ise diğer yöresel çorbalara göre çok daha kolay. Bu yüzden hem pratik, hem doyurucu hem de sağlıklı bir alternatif arıyorsanız kesinlikle denemenizi tavsiye ederiz.

Bir gönderimizin daha sonuna geldik. Eğer sizin bölgenizde farklı yöresel tarifler yapılıyorsa, bizimle yorumlarda paylaşmayı unutmayın lütfen 😊

Yeniden görüşmek dileği ile…

Yemeğin6’dan sevgilerle…