Ah O Apartmanda Biz de Yaşasaydık… Cinnah 19

​Merhaba Sevgili Okurum!

Daha önce hiç fark ettin mi bilmiyorum, Ankara bakmasını bilen için açık hava müzesinden farksız. Yolda yürürken her an seni kendisine hayran bırakacak bir apartmanla, bir heykelle, bir çeşme ile karşılaşabilirsin ama ne demiştim, bakmasını bilene…
Bugün sana bahsedeceğim Cinnah Caddesi ile olan ilişkim aslında hiç iyi başlamadı diyebilirim. Bakıp incelemesini şöyle bir kenara dursun, Cinnah’a ilk yolum düştüğünde canımın derdindeydim. Bunu öylesine bir deyim olarak kullanmıyorum, gerçekten canımın derdindeydim, gözümden acilen ameliyat olmam gerekiyordu, doktorumun muayenehane Cinnah Caddesi üzerindeydi. İlk izlenimim zaten iyi olmadı bir de üstüne arabaların bile çıkmakta zorlandığı yokuşu eklenince ister istemez ‘ Ankara’nın karında kışında, bozkır yazında bir insan burada nasıl yaşar, nasıl tırmanır burayı?’ diye düşünmeden edemedim. Fakat büyük konuşmuşum. Sonra bir süre sonra Cinnah Caddesi’ndeki o apartmanı gördüm. Dedim ki, insan Cinnah Caddesi’nde yaşamak istermiş, üstelik Cinnah 19’da yaşamak istermiş…

Resim


​Cinnah Caddesi -eski adıyla Vali Dr. Reşit Caddesi- adını Pakistan’ın tarihi lideri Muhammed Ali Cinnah’tan alır. 1973-77 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Mimar Vedat Dalokay, Pakistan’da katıldığı mimari bir projede aldığı ödül sonrasında, ülkenin liderinden etkilenerek caddenin ismini Cinnah Caddesi’ne çevirir. Atakule’den başlayıp Kavaklıdere ve Kuğulu Park Kavşaklarının kesişiminde son bulan cadde, Kızılay’la Çankaya’yı birbirine bağlar. Cinnah 19,  Cadde’nin o meşhur yokuşu henüz sizi yormamışken nispeten başında, hemen sol tarafta yer alır.
Resim

Resim

​Yüksek Mimar Nejat Ersin tarafından tasarlanan yapı, 1955 yılında onay almıştır. 1959 yılında ise yapımı bitmiştir. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin çalışanları tarafından kurulan Türkiye Emlak Kredi Bankası’nın konut kredileriyle yaptırılmıştır. Adından da anlaşılacağı gibi yapılış amacı havaalanında çalışan mimar ve mühendislere bir mesken oluşturmak amacıyla planlanan Cinnah 19, ilk “Meydanlar Müdürlüğü İşçileri Yapı Kooperatifi Apartmanı” olarak anılmıştır.
Dikdörtgen bir kütleye sahip olan apartman, Cinnah Yokuşu’na dik olarak konumlanmıştır. İlk çizimlerine baktığımızda bu kararın sonradan verildiğini anlarız. İlk başta topografyayı kullanarak caddeye paralel uzanan yapı sonradan tamamen topografyadan koparılmıştır. Bu kararla birlikte yapıda topografyaya kararlarını değil Mimar Nejat Ersin’in kararlarını görürüz.
Resim

​Cinnah 19’un bizi karşılayan ilk cephesinde (kuzey cephesi) her biri kendi hücresel alanına sahip olan bireyselleşmiş dubleksleri göze çarpar. Bu dubleksler mekan özellikleri ile köy ve şehir arasında değişen yaşam koşullarına uyum sağlamıştır; dadı odası, hizmetli odası gibi şehir hayatına uygun yaşam alanlarını bulundurmaktadır.
Resim

Resim

Resim

​Güney cephesindeki işlenmiş inciler gibi görünen, içi boş tuğlaya benzeyen beyaz desenli yüzeyi bizi kendisine hayran bırakır. Bu alan ise tamamen geçişi sağlayan dolaşıma yani koridorlara ayrılmıştır. Koridorda bu doku ile yaratılan gölge oyunları yapının her ayrıntısının düşülmüş olduğunun başka bir kanıtıdır. Ayrıca ayağımızın altında kayıp giden dalga desenli siyah beyaz karolar dönemin modernizm anlayışına bir göndermedir.
Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

​15 dubleks ve 2 normal dairesi ile 17 daireye sahip olan Cinnah 19, şu an bile lüks sayılacak dönemine göre ise ütopik olan teras katı özellikleri ile öne çıkar. Terasında bir yüzme havuzu, şömineli barbekü alanı ve güneşlenme yeri ile sakinlerine huzur vadeder. Tüm bu özellikler Ankara manzarası sebebiyle kuzey cephesine toplanmıştır. Şu an ise önünü kapatan, şehir siluetine uymayan yüksek katlı yapılar nedeniyle bu manzarayı görmek mümkün değildir.
Havuzu apartman kullanıma açıldıktan 10 yıl boyunca kullanılmış ancak sonrasında çocuk felci hastalığı korkusuyla kapatılmıştır. Günümüzde hala kapalı durumdadır.
Resim

​Yapının tüm yaşamsal ve sosyal faaliyetleri aynı bünye içinde toplamasıyla modern mimarlığın başlatıcılarından biri olarak sayılan Le Corbusier’nin Marsilya’da yaptığı Unite’d Habitation’a bir gönderme olarak tasarlandığı hissedilmektedir. Ayrıca Cinnah 19,  Uluslararası stilin konut alanındaki önemli ve özgün bir uygulaması olarak mimari tarihe adını yazdırmıştır.
Tarihsel gelişimi ise rivayetler içeriyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Bayar ve Başbakanı Menderes, bir gün köşkten inerken arabayı durdurup yapım halindeki yapı ile ilgilenirler. Menderes, yapının Türk mimar ve mühendislerinin elinden çıktığını öğrenince gururlanır ve çevresinin, Hayati Tabanlıoğlu’nun Çankaya Camisi’ni de kapsayacak biçimde kamulaştırılarak, yapıya anıtsal bir konum kazandırılmasını emreder. 27 Mayıs sonrasında, istanbul’daki “imar Operasyonları” çerçevesindeki büyük kamulaştırmalarla birlikte buradaki kamulaştırma da iptal edilir ve arsalara birer apartman yapılarak Cinnah 19’un önü kapatılır(1).
1970 hatta 1980’lere kadar Büyükelçilik mensuplarının, Amerikan askerlerinin yaşamak için ilk tercihi olan Cinnah 19, değişen yaşam, yeni sitelerin yapılması ile cazibesini kaybetmiş hatta bir süre bakımsız kalmıştır. Daha sonra Ankara Mimarlar Odasının “Bina Kimlikleri” projesi kapsamında yeniden hayata dönmüştür. Şu an ise içinde başta Mimarlar Derneği 1927 olmak üzere başka ofisler Cinnah 19’un bir parçası olmanın haklı gururunu yaşıyor.
Resim

Kaynakça:

(1)Cengizkan, A., 2002. “Cinnah 19: Utopik mi Gerçek Modern mi?”. Mimarlık Dergisi.

Yazar Notu: Tüm fotoğraflar COMD 357 dersi için çekilmiştir. İzinsiz kullanılmaması rica edilir.