Video Yorum: Bir Kızılaylı’nın Gözünden Kızılay

​Buraya kadar benim gözümden gördünüz Kızılay’ı.. Sokakları, insanları.. Bir gözlemci olarak elimden gelenin en iyisini yaparak sunmaya çalıştım sizlere Ankara’nın merkezini. Yine de bu bazen yeterli değil. Bazen en iyisi, tecrübeli birinden faydalanmaktır. Sonuçta deneyimler, bizlere yeni kapılar açarlar, bizlere etrafa farklı gözlerle bakma fırsatını sağlarlar. O her gün gördüğünüz simitçiye farklı bir gözden bakma yetisini verirler. Simitçiyi değil de, simitleri farkettirirler. Dışındaki kahverengiyi değil de içindeki beyazı hissettirirler. İşte bunlar hep deneyimler sayesinde. Bir simit yemeden nereden bileceksin ki içinin beyaz olduğunu? Dışı serttir ama nereden bileceksiniz ki içinin yumuşak olduğunu? Evet, Kızılay da aynı böyle. Dışarıdanım ben. Kızılay’ın havasını solusam da bir Kızılaylı değilim. Severim ama gerçekten hissedemem. İşte tam bu yüzden, Kızılay’ı hisseden, onun içini dışını her şeyini bilen biriyle konuşma ihtiyacı hissettim blogumu oluştururken. Bir arkadaşım aklıma geldi. Senelerdir Kızılay’ın göbeğinde yaşayan bir arkadaş. Ona soralım bakalım.. Kızılay, göründüğünden ya da benim gördüğümden daha mı farklıymış? Buyurun efendim, izleyin..