Ulus Çarşıları: Fotoğraflarla Çengelhan
Ulus diyoruz, çarşı diyoruz, ticaret diyoruz, merkez diyoruz. Peki tüm bu anahtar kelimelerin başlangıç noktası neresi? Biraz buna bakalım. Çengelhan, 1522 tarihli. Klasik Osmanlı tipi avlu ve revak yapısına sahip, dikdörtgen planlı, kervansaray tipinde inşa edilmiş hoş bir yapı. Yalnız kalmasın diye bir de kardeşi var; Çukurhan. İkisinin de yüzü At Pazarı’na dönük. Kanuni’nin döneminde Rüstem Paşa tarafından yükseltilen han zamanında tiftik deposu ve tabakhane olarak kullanılıyormuş. Zamanla uğrak bir kervana dönüşmüş. Bir rivayete göre ismini yakalanan suçluların kervanın avlusunda çengele asılmasından almış. Gelelim Çengelhan’ı bu kadar özel kılan detaya…
Aslında kervan Cumhuriyet’ten sonra önemini yitirmiş, uzun bir süre boyunca Ulus’un da merkeze dağılan nüfusunun ardından evsizlere yuva olmuş. Açıkçası güvenli denebilecek bir bölge değilmiş. Fakat 2 senelik bir restorasyonun ardından taş mimarinin tüm güzelliği ortaya çıkmış. Restorasyonun öznesi Koç ailesi. Çengelhan’da bu sürecin sonunda Çengelhan Rahmi Koç Müzesi adıyla anılır olmuş. Türkiye’nin ilk sanayi müzesi olma özelliğine sahip olan müze bunun yanı sora Rahmi Koç’un ticarete başladığı dükkana da ev sahipliği yapmaktadır.
Müzenin üst katları bireysel koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor. Bunların başlıcaları oyuncak, kişisel eşyalar, fotoğraf makineleri ve diğer teknolojik eşyalar.
Sanayi Müzesi demiştik. Çengelhan’da bol miktarda gemi, uçak ve endüstriyel makine var.
En alt kat “Esnaf Sokağı” olarak anılıyor. Az evvel bahsettiğim Vehbi Koç Ticarethanesi de bu sokakta. Bunun yanı sıra tiftikçi, bakırcı, şapkacı ve marangozhane de ziyaretçilerin ilgisini cezbediyor.
Geldik zemin kata. Güneş alan üst katlarda gezerken aklınıza bile gelmeyen bir şeyle karşılaşacaksınız. Taş yapının verdiği ürpertiyi zemin kattaki tıbbi malzemeleri gördükten sonra iliklerinize kadar hissedeceğinizi garanti edebilirim. Lakin erken dönem tıp cihazlarının görüntüleri ve sesleri modern akrabalarından çok daha farklı, daha doğrusu ürkütücü. Bu katta en çok hoşlandığım alan eczane oldu. Çünkü Esnaf Sokağındaki dükkanlar gibi fiktif değil, aksine sahibinin diplomasına kadar tamamen gerçekti. Sahibi Ali Rıza Peker, onun oğlu İhsan Peker ve son kuşak Mustafa Peker tarafından işletilmiş, 2006 yılında Mustafa Peker’in vefatıyla kızları tarafından müzeye bağışlanmış.
Eğer Ulus’un son dönem Osmanlı ve erken dönem cumhuriyette nasıl ticarete yön verdiğini görmek istiyorsanız yolunuzun düşmesi gereken yer Çengelhan. Gerçeğe bağlı kalınarak inşa edilen ticarethaneler, dükkanlar, sanayi makineleri, bireysel koleksiyonlar… Tümünü Çengelhan da bir arada bulabilirsiniz. Ulaşım için müzenin websitesi size yardımcı olacaktır.
Ayrıca bu seferki gezimde bana eşlik eden dostlarım Özden Öz’e ve fotoğrafları çeken Ömürcan Gültekin’e çok teşekkür ederim 🙂 |