Selçuk Kaltalıoğlu ile Geçmişten Günümüze Ankara’da Sanat

 

 
 
42 yıllık meslek hayatına 17 tane retrospektif sergi sığdırmayı başaran Selçuk Kaltalıoğlu'nu tanıyor musunuz?

Tuvalimiz Başkent olarak sizler için sanat koordinatörü Selçuk Kaltalıoğlu ile 
Nurol Sanat Galerisi'nde buluştuk. Kendisi ile yaptığımız söyleşi sayesinde hem hayatına dair ilginç bilgiler edindik hem de geçmişten günümüze Ankara'da sanatın nasıl değiştiğini öğrenme fırsatı yakaladık.

Ankara'da doğup büyüyen Kaltalıoğlu, 1982 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nden mezun oldu. Aynı zamanda grafik eğitimi de alan Kaltalıoğlu, aldığı eğitimin bugün yaptığı işe büyük katkı sağladığını düşünüyor. Bunun yanı sıra, Jale Erzen ve İoanna Kuçuradi gibi önemli hocalardan aldığı sanat felsefesi ve sanat psikolojisi derslerinin bugünkü meslek hayatında ona yol göstermeye devam ettiğini vurguluyor. Kaltalıoğlu, meslek hayatına İhsan Doğramacı'nın yanında Meteksan Sanat Koleksiyonu'nda sekreterya olarak başlamıştır. 1999 yılında Kavaklıdere Sanat Galerisi'ni kurmuştur fakat ekonomik koşullar nedeniyle galeri 2003 yılında kapanmıştır. Ardından, ani bir kararla İstanbul'a taşınarak uzun bir süre Beşiktaş Belediyesi'nde sanat sorumlusu olarak görev yapmıştır. Halen, çeşitli projelerde sanatçılara koordinatörlük yapmaya devam eden Kaltalıoğlu, bunun yanı sıra, kariyeri boyunca biriktirdiği anıları kaleme aldığı bir kitap derlemektedir. 42 yılı aşkın süredir bu mesleğin içinde olan ve 17 tane retrospektif proje yapan Kaltalıoğlu, birçok önemli sanatçı ile tanışma ve çalışma fırsatı bulduğunu anlatıyor. Bu sanatçıların başında; Adnan ÇokerFerruh BaşağaMustafa Ata gibi sanatçılar geliyor. Retrospektif sergilerin, sanatçıların aktif olduğu 50-60 yıllık dönemlerini kapsadığını anlatan Kaltalıoğlu, bu tür büyük sergilerin iki üç yıllık bir hazırlık gerektirdiğini ve 500 sayfalık kataloglardan oluştuğunu vurguluyor. Gelin retrospektif serginin ne olduğunu ve nasıl bir hazırlık gerektirdiğini Kaltalıoğlu'nun kendisinden dinleyelim:
 
Tüm bu başarılı çalışmalarına rağmen Kaltalıoğlu kendisini bir küratör olarak görmediğini ifade ediyor. Türkiye'ye küratörlük kavramını getiren SALT'ın kurucu küratörü Vasıf KortunMardin Bienali'nin kurucu küratörü Döne Otyam ve İstanbul Bienali'nin kurucu küratörü Beral Madra gibi önemli isimlerle çalışma fırsatına sahip olduğundan, Kaltalıoğlu bu işin duayenlerine kıyasla kendisini sanat koordinatörü olarak tanımlıyor. Küratörlüğe bakışını da şu sözleri ile ifade ediyor: "Ben meslek hayatım boyunca küratörüm demek yerine, benim sergim küratör bir çalışma demeyi ve her zaman sanatçının bir adım gerisinde kalmayı tercih ettim. Günümüzde herkese sanatçı deniyor fakat bence resim yapana ressam, keman çalana keman virtüözü denmeli. Sanatçı ise daha farklı ve özgün bir kavram olmalıdır." diyen Kaltalıoğlu küratörlük ve sanatçı kavramlarının giderek yozlaştığını düşünüyor. 

Sizler için Selçuk Kaltalıoğlu ile Nurol Sanat Galerisi'nde buluştuk ve kısa bir röportaj hazırladık. Sanata ve küratörlüğe ilgi duyan herkes Selçuk Kaltalıoğlu ile yaptığımız kısa röportajımızın videosunu izleyebilir. Bu video sayesinde sanat hakkında yeni bilgiler öğrenirken, Kaltalıoğlu'nun deneyimlerini ve eğlenceli anılarını da dinleme fırsatı yakalayabilirsiniz.  Ankara'da sanatın geldiği noktayı çarpıcı örneklerle açıklayan Kaltalıoğlu, bizlere farklı bir bakış açısı kazandırmayı amaçlıyor. Gelin Ankara'da sanata bir de Katlalıoğlu'nun gözünden bakalım! Ne dersiniz? ☺️
 
​Tuvalimiz Başkent olarak öncelikli amacımız Ankara'da sanatın nasıl geliştiğini incelemekti. Bu doğrultuda, uzun yıllardır bu mesleğin içinde olan Selçuk Kaltalıoğlu'na Ankara'da sanatın nasıl başladığını ve günümüze kadar ne gibi değişimlere uğradığını sorduk.