Ankara’nın İlk Yerleşim Yeri: 4 Adımda Hamamönü

Ankara’nın İlk Yerleşim Yeri Hamamönü’nde Gezilecek 4 Yer

Ece Dede & Demet Boztaş / Blog: Demece / COMD 357 Multimedia Journalism 2020-21 İlkbahar Dönemi Listeleme Projesi

Merhaba Gezginler!
Ankara’nın önce Osmanlı dönemi, sonrasında ise Cumhuriyet dönemine tanıklık etmiş, günümüzde ise kültür ve sanatın buluştuğu bir yer haline gelmiş olan Hamamönü’nü sizler için gezdik, deneyimledik. Şehrin merkezinde olması sebebiyle ulaşımı çok rahat bir şekilde sağlanabilen bu bölge, her Ankaralının gezip görmesi gereken yerlerden biri. Peki Hamamönü’nde Nereler gezilmeli? Ne yapılmalı?  Ne yenilmeli? Bizi adeta Osmanlı dönemine ışınlayan bu gezi sonucunda mutlaka gezmeniz gereken 4 yeri sizler için listeledik.


1- Hamamönü Sokakları ve Evleri

Ankara’nın en eski yerleşim yeri olan Hamamönü tarihe tanıklık etmiş sokak ve yapılarıyla her köşesiyle bizi büyülemeyi başardı. Tarihi dokunun büyük ölçüde korunabilmiş olduğu bu bölgede 19. yüzyıl mimarisinden kalma yapılar restore edilerek belediye tarafıdan işletmecilere kiralanmış. İşletmeler de bu otantik atmosferi koruyarak dekorasyonu tarihi yapıya uygun bir şekilde tasarlamışlar. Sokaklarda gezerken hediyelik eşya, el yapımı ürünler ve kumda kahve satan pek çok tezgaha rastlayabilirsiniz. Mis gibi kahve kokusu eşliğinde tarihi hanları gezmek bizim için bu gezinin en eğlenceli aktivitelerinden biri oldu. Geleneksel kahve pişirme yöntemlerinden biri olan kumda dibek kahvesi Hamamönü’nün meşhur lezzetlerinden biri. Hemen hemen her sokakta karşılaşabileceğiniz kumda pişen bu kahveyi denemenizi öneririz.















2-Hamamönü Kahvaltı Mekanları

Hamamönü tarihi evleri kadar kahvaltısıyla da ün salmış. Sabah sokakları gezerken sizi kahvaltı için işletmelerine çağıran çığırtkanlarla karşılaşırsanız şaşırmayın zira kahvaltı mekanları turistleri cezbetmek için adeta bir yarış içine girmişler. Bölge esnafı ile yaptığımız küçük bir sohbet sırasında kahvaltı mekanlarının sayısının zamanla çok arttığını fakat bu artışın çeşitliliğe yansımadığını öğrendik. Bu nedenle mekan konusunda çok seçenek olsa da hepsinin menüsü birbirine oldukça benzer ve hemen hemen aynı serpme kahvaltı servis ediliyor. Kişi başı fiyatlar ise 30TL’den başlıyor. Hangisini tercih edeceğiniz ise tamamen size kalmış. Bizim tercihimiz Aşiyan Kahvecisi oldu. Mekanın hem kapalı hem de açık alana sahip olması pandemi dönemi için büyük bir artı.  Dekorasyonu ve atmosferi de oldukça göze hitap ediyor. Tarihi Osmanlı evlerinden birinin içinde bulunan bu kafe sahip olduğu geniş bahçesiyle diğer mekanlardan ayrılıyor. Kahvaltı yapmış olsanız bile Aşiyan Kahvecisi’ne uğrayıp kumda pişirilmiş güzel bir kahvesinden tatmanızı öneririz.
Previous
Next
3- Gökyay Vakfı Satranç MüzesiHamamönü aynı zamanda içerisinde birçok müzeye ev sahipliği yapıyor; Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Mehmet Akif Ersoy Evi Müzesi, Şair ve Yazarlar Evi Müzesi, Mehmet Akif Ersoy Edebiyat Müze Kütüphanesi gibi. Pandemi şartlarından dolayı sadece Gökay Vakfı Satranç Müzesi açık olduğu için bir tek burayı ziyaret etme fırsatımız oldu ve müzeden gerçekten büyülenerek ayrıldık. Guinness rekortmeni bu müze Türkiye’nin tek satranç müzesi. Koleksiyoner yıllar boyunca 110 farklı ülkeden çeşit çeşit tasarımlara sahip satranç takımlarını biriktirmiş ve sonunda bu müzeyi açmış. 2 koca kattan oluşan müzenin sonunda satranç severlerin satranç temalı hediyelikler ve ödüllü tasarımlara sahip satranç takımlarını satın alabileceği bir mağaza da var. Köpeklere karşı kediler, Türk ordusuna karşı Anzak askerleri, polislere karşı itfaiyeciler gibi birbirinden farklı tasarımlara sahip satranç takımlarını görebileceğiniz bu müzede aynı zamanda satranç eğitimi almakta mümkün. Eğitimler ve düzenlenen atölye çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi için müzenin internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Müze giriş ücretleri:  – Tam:  15 TL
                                       -Öğrenciler, öğretim elemanları, 65 yaş ve üstü ziyaretçiler: 6 TL
GÖKYAY VAKFI SATRANÇ MÜZESİ
Previous
Next
4- Altındağ Belediyesi Sanat SokağıHamamönü’nde çoğu insanın görmesine rağmen es geçtiği yer; sanat sokağı. Buradaki tarihi evler el sanatları ile uğraşan aynı zamanda kurs veren sanatkarlar ile dolu. İçeri girip kendileriyle sohbet etmek istediğinizde, bizi karşıladıkları gibi sizleri de sıcakkanlılıkla karşılayacaklarına eminiz. Yaptığımız görüşmelerde öğrendiğimiz kadarıyla sanat sokağı 11 yıl önce kurulmuş günümüzde ise aktif olarak pek çok hizmet veriyor. 50’ye yakın sanatçı bulunan bu sokakta geleneksel ve plastik sanatlar olmak üzere bir çok sanat icra edilmekte. Sanat sokağı sanatçılarından Orhan Köse,  uzun yıllardır burada resimlerini yapıyor, dersler veriyor hatta zaman zaman sergiler de açıyor. Fotoğrafçılık ve resim kursları veren Orhan Köse‘nin ders ücretleri öğrenciler için 150TL, yetişkinler içinse 200TL. Ebru sanatçısı olan Ayşe Avcı Çavdar da  sanat sokağındaki Biz Ebru Atölyesi‘nde çalışmalarına devam etmekte. Atölye de aktif olarak ebru kursları veriliyor bunun yanında zaman zaman sergilerde açıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda yurt dışında dahi workshop çalışmaları olmuş. Atölyede kurs ücretleri 250tl. Detaylı bilgi için kendileri ile yaptığımız röportajlara aşağıdaki videoya tıklayarak ulaşabilir, belediyeye ait sanat merkezleri hakkında ise web sitesinden ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.https://www.youtube.com/watch?v=VSQaN9UvJL0

Altındağ Belediyesi Sanat Merkezleri