Bir Pazar, Bir Ziyaret: Ulus'ta Sanal bir Yolculuk

Resim

Behzat Ç, Bir Ankara Polisiyesi, Türk polisiye televizyon dizisi
Zaman değişiyor, -çok klişe olsa da- her şey çok hızlı gelişiyor. Özellikle Behzat Amirimden sonra (Behzat Ç.) tüm Ankara havasını soluyanlar olarak daha bir ‘bebe’ olduk, ‘la’ girdi lügatımıza, hediye olarak tesbih arar olduk. Ve hatta sanat anlayışımız bile bir parça değişti. Eskiden Müslüm Gürses’ten Ankara’nın Bağları dinlemeyi ‘banal’lık ve hatta utanılacak bir eylem olarak gören bizler, şimdilerde eğlenirken kimi zaman son ses Ankara’nın Bağları dinleyen, pavyonları merak eden, Ankara şivesinin kullanıldığı dizileri izleyip, takip eden, gülen insanlar olduk. Kısaca: değiştik.
Her sohbetin başında olduğu gibi zamanın akışından ve hayatlarımızın değişiminden bahsettikten sonra bu güzel pazar gününü sanal bir yolculuğa dönüştürebiliriz.
Başlayalım!
“Unutulduk mu BabaSultanlar?”
Bugün Ulus mekan değil, semt sakini olsaydı bu cümleyi kurardı onu unutan Ankara’ya. Cumhuriyetin gözde çocuğu gözden düşüşü hiç beklemiyordu belki de. Zamanla asabiyetin ve tehlikenin gözdesi olacağı, aynı zamanda hem hala devlet binalarına, operaya, tiyatroya, diğer sanat merkezlerine ev sahipliği yapacağı aklına bile gelmemişti.
Haydi biz bugün bu aklı karışık semti ziyaret edelim, huzurlu, güzel bir pazar geçirelim!

Günaydın Ulus!
Gramofon Kafe’de Kahvaltı
Resim
Hayallerini yaksa kışta ağustosu yaşatacak semt delikanlısı Ulus’ta önce bir kahvaltı yapalım Gramofon Kafe’de. Hem kahvaltıyla mutluluk arasındaki ilişkiyi konuşalım, hem güzel seslerden hoş şarkılar dinleyelim.

 

Yeni Gözde Mekanlardan: Hacı Bayram Camii
Kahvaltının ardından restorasyon sonrası Ankara’nın gezilecek-görülecek yerler sıralamasında gözde mekanlardan biri olmaya başlayan Hacı Bayram Camii’ne gidelim. Gezelim, “çok aliyyül ala” bir düzenleme olmuş değil mi?
Ulucanlar: 81 Yıllık Bir Bellek
Hacı Bayram Camii’nden çıkıp, 2006 yılında kapatılan ve 2009 yılında restore edilmek üzere Altındağ Belediyesi’ne devredilen Ulucanlar Cezaevi’ni ziyaret edelim. “Zalim ve katillerle elbette mahşer günü hesaplaşacağız” diyen Teal-i İslam Cemiyeti kurucusu İskilipli Atıf Hoca’dan, Nazım Hikmet’e ve hatta Bülent Ecevit’e kadar birçok ismi farklı zamanlarda ‘misafir’ eden bu eski cezaevi, yeni müzeyi görmeden günümüzü bitirmeyelim. Mutlaka web sayfasını da inceleyelim: http://www.ulucanlarcezaevimuzesi.com/default.asp
Küçük Tiyatro
Küçük Tiyatro’nun önünden geçerken sezonun kapanmasına hayıflanalım. Gelecek sezona niyetlerle konuşarak inceleyerek ilerleyelim.
EGO Otobüsleri
“Kaptan kaloriferi kapat yandık!”Her sık kullanmayan gibi biz de soralım: “Akay Kavşağı’ndan geçer mi?”, evet yanıtını aldığımız ilk otobüse atlayıp evimize dönelim.
Artık dinlenme vakti, günlerdir kaldırımlarda ve internette her Ulus taraması yaptığımızda karşımıza çıkan Yolunda A.Ş. reklamlarını da merak etmedik değil. O zaman biraz sosyal medya taraması yapalım. Neymiş bu Yolunda A.Ş.?
İnternet dizisi ve 1 Mayısta gösterime giren yerli komedi filmi çıktı karşımıza. Şu replikleri de dikkate değer doğrusu:
“Allah Allah da, kul kul değil ki.”,
“Hayat mı orijinal değil, kader mi Çin malı anlamadım!”Hem dizinin 1. bölümü, hem de filmin fragmanı, biraz vaktimizi ayırıp izlemesek mi?:
Artık, gün bitiyor ve haftasonu da. Ama biz sanal da olsa kısa bir yolculukla güzel bitirdik değil mi?
Esen kalınız, mutlu haftalar!