Rüzgarlı Sokak Gazeteciliği 1
12/30/2014
Türk Basını, yerel basının dışında iki önemli ayak üzerinde bugünlere gelmiştir. Birinci ayak İstanbul’da Bab-ı Ali, diğeri ise Ankara’da Rüzgarlı Sokak’tır. Ankara’nın Bab-ı Ali’si olarak adlandırılan Rüzgarlı Sokak, Türk Basın Tarihi’ne önemli katkılar sağlamıştır.
Ulusal ve yerel gazetelerin bürolarıyla, matbaalarıyla, klişecilere, kâğıtçılarıyla Rüzgârlı Sokak ayrı bir dünyaydı. Bir başka deyişle, şimdilerde inşaat malzemesi satan dükkânlarıyla anılan Rüzgarlı Sokak, çok uzun yıllar gazeteciliğin vücut bulduğu, hayat bulduğu bir yerdi. 1950’li yıllarda Rüzgarlı Sokak’ta gazeteciliğe başlamak bir ayrıcalıktı. Her ne kadar, mesleğe yeni başlamış genç muhabirlere o dönemde “kapı dibi muhabiri” olarak ad verilse de her genç, “kapı dibi muhabiri”nin hayalinde, ünlü birer gazeteci olmak vardı. HANGİ GAZETELER RÜZGARLI SOKAK’TAYDI? O dönemde de siyaset ve basın içiçeydi. Her siyasi partinin desteklediği bir gazete, ya da her gazetenin desteklediği bir siyasi parti vardı. Örneğin, daha sonra adını Barış Gazetesi olarak değiştiren CHP’nin yayın organı Ulus gazetesi, Demokrat Parti’nin Zafer Gazetesi, Adalet Partisi’nin yayın organı olan ise Adalet Gazetesi’ydi. Siyasi partiler arasındaki kıran kırana çekişme, gazetelerin manşetlerine, yazarların köşelerine yansıyordu. Hem siyasetin, hem de gazeteciliğin kalbi yukarıda adları anılan gazetelerin doğup, büyüdüğü Rüzgarlı Sokak’ta atıyordu. Siyasetin nabzı Rüzgarlı Sokak’ta tutuluyor, kamuoyu, gazeteler eliyle Rüzgarlı Sokak’ta oluşturuluyordu.
|