Bir Fotoğrafçının Gözünden İkinci El Fotoğraf Makineleri: Ekin Taneri

İkinci el kullanım, son dönemlerde vintage kültürünün de yaygınlaşmasıyla oldukça revaçta. Eskiye kıymet verilmesini ve hatıraların nesilden nesile yaşatılmasını isteyen biz ikinci el tutkunları için yeni bir önerim var; ikinci el fotoğraf makineleri. Fotoğrafçılık, teknolojinin de gelişmesiyle çok hızlı bir dönüşüm yaşadı. Artık profesyonel fotoğraflar çekmemize yarayan aletler ceplerimize girer ölçüde. Büyük başarılar yakalamış büyük fotoğrafçılar bile bu dönüşüme ayak uydurdu. Lakin bu değişim herkesin hoşuna gitmek zorunda değil. Ben de bu değişimden hoşlanmayanlar için yeni bir seçenek sunmak istedim. İkinci el fotoğraf makineleri, teknikleri ve değeri konusunda iletişim öğrencisi; fotoğrafa gönül vermiş Ekin Taneri’yle hoş bir sohbet yaptım ve sizlerle paylaşacağım.

Ekin Taneri, Bilkent Üniversitesi’nde İletişim ve Tasarım bölümü son sınıf öğrencisi ve gönlünü fotoğrafçılığa kaptırmış bir amatör. Hayatının her alanında fotoğraf var, bununla birlikte çok geniş bir fotoğraf makinesi koleksiyonu var. Ekin’in anlattıklarına göre koleksiyonunun büyük bir bölümü aile yadigarı.

Koleksiyonu; dedelerinden kalan projeksiyon makinesinden tutun da 1950’lerden kalma video kayıt cihazlarına kadar geniş bir yelpazede. Örneğin altta gördüğünüz Nettar marka körüklü fotoğraf makinesi, onlarca yıl öncesinden Ekin’in dedesine  İngiltere’den gelen bir arkadaşı tarafından hediye edilmiş. Dedesinden de fotoğraf yeteneği küçüklüğünden belli olan Ekin’e geçmiş yılların makinesi.

Bu video kameralarsa Ekin’in babasının gençliğinde topladığı aletler. Ekin bu iki kameranın o küçükken çalıştığını hatırlıyor, hatta bu kameralar çekilmiş küçüklük videolarını izletiyor bana. Şu anda da çalışır durumdalar, lakin film ücretleri ve yıkatma işlemi çok pahalı olduğu için pek de kullanma taraftarı değil. Bir gün bu işten çok para kazandığında kullanacağını söylüyor ve yeni denemeler yapmak için heyecanlı.

Ekin, sosyal medya fotoğrafçılığının çığ gibi büyüdüğü günümüzde bize de iyi fotoğraflar çekebilmemiz için farklı tarzda tavsiyeler veriyor. Önerdiği en önemli yöntem, aslında çok eskiden beri kullanılan fakat son zamanlarda oldukça popülerleşen lomografi. Lomografi ilk çıktığı zamanlarda hatalı fotoğraf olarak kabul edilirmiş, ki başarılı fotoğrafçılar tarafından hala kabul görmeyen bir tarzmış. Lakin oldukça eğlenceli ve renkli sonuçlar verecek bir yöntem.Vizörden bakmadan, belli bir konum ve çerçeveye bağlı olmadan çekilen, netlik, doğru kadraj gibi teknik sınırlamaların reddedildiği bu anlayışla çekilen fotoğrafların yayımlandığı özel sergiler de var. Sizin için Ekin’in seçtiği iki lomografi örneği;

Sevgili Ekin’in tavsiyesine göre KUMBARA, bu tarz retro fotoğraf makinelerini elden satın alabileceğiniz, Büklüm Sokak’ta yer alan, Ankara’nın sevilen mekanlardan birisi. Kendi sayfalarından online alışveriş yapmanız da mümkün. Ürünleri arasında özellikle lomografi fotoğraf makineleri büyük yer tutmakta. Günümüz vintage kültürünü de göz ününde bulundurursak, bu kameralar iyi bir eğlence aracı. Eğer kendinizi fotoğraf alanında geliştirmek istiyorsanız veya farklı teknikler denemek istiyorsanız; bu tür kameralara bir göz atmakta fayda var.

Eğer Ekin Taneri’nin işlerini merak eder ve takip etmek isterseniz, fotoğraflarını paylaştığı bir blogu var. Geleceğinin bilinen fotoğrafçılarından olacağı kesin Ekin’in ve büyük başarılar yakalayacağı. Şimdiden takipte kalmakta fayda var 🙂